CGF Kök Hücre
CGF (Konsantre Büyüme Faktörü/+CD34) kök hücre tedavisi hastanın kendi kanı kullanılarak hasarlı dokuların iyileştirilmesi yöntemidir. Devamı
Kupaterapi / Hacamat
Yaz aylarına vücudumuzu hazırlarken toksinlerden kurtulmanın ruhsal ve bedensel arınmanın en iyi yollarından biri de Devamı
Nöralterapi
Nöral terapide enjeksiyon yöntemiyle otonom sinir sistemi uyarılıp vücudun kendini iyileştirme fonksiyonu devreye sokulur. Nöral Devamı
Ozon Tedavisi
Ozon bağışıklığı güçlendirmesi antienflamatuar etkisi ve pek çok faydasının yanında daha sıkı ve pürüzsüz bir Devamı
İyot Tedavisi
Günümüzde İyot eksikliği birçok insanda görülen bir problemdir. Genelde İyot eksikliğinde ilk akla gelen tiroid Devamı
Yüz Mezoterapi
Yüz mezoterapisinde cildi yenileyen hyaluronik asit antioksidanlar vitaminler mineraller ve amino asitler cilt altına minik Devamı
-
Akupunktur Hangi Tür Hastalıklarda Kullanılır?
Akupunktur özellikle ağrılı durumlar olmak üzere bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.
Eklem ağrıları, kas ağrıları, migren ve hatta menstriasyon ağrılarında etkilidir. Ayrıca mide ve barsak şikayetleri, yüz felci, bulantı ve sinüzitte bile akupunktur tedavisine başvurulabilir.
-
Akupunktur Tedavisi Ne Kadar Sürer, Hangi Sıklıkta Uygulanır?
Bir seans 15 dakikadan az olmamak üzere ortalama 20-25 dakikadır. Bazı durumlarda 1 saate kadar uzatılabilir. Seans sıklığı, hastalığa göre her gün, haftada 2-3 kez ya da haftalık ve aylık periyotlarla olmak üzere değişir.
Bazı durumlarda ise, her sene belli dönemlerde bir kaç seans tedavi uygulamak gerekebilir.
-
Akupunktur Tedavisi Sırasında Vücutta Organik Bir Değişiklik Oluşuyor mu?
Evet; akupunktur iğnesi batırıldığı zaman, iğnenin yakınındaki bölgelerde, sinirler boyunca ya da beyinde değişik kimyasal maddeler salgılanmaktadır.
İlaç tedavilerinde kullanılan vücudun kendi çarkı, ilaçların aksine her hangi bir yan etkiye neden olmadan, kullanılmakta ve tedavi sanal bir ortamda değil fizyolojik ve biyokimyasal düzeyde sağlanmaktadır. Akupunktur tedavisi sırasında; mide asit salgısında veya kan şekeri düzeyinde değişiklik oluşturulabilmekte ya da morfin benzeri endorfin denen ağrı kesici maddeler salgılanmaktadır. Bunlar organik olaylardır.
Eğer endorfinin etkisini bloke eden naloksan maddesi verilirse, akupunkturun ağrı kesici etkisini bloke etmek mümkündür.
-
Proloterapi Hangi Hastalıklarda Kullanılır?
Proloterapi’nin tedavi skalası geniştir. Aşağıdaki hastalıkların tedavisinde kullanılabilir.
- Siyatik ağrıları(bel fıtığı)
- Migren
- Ameliyat sonrası iyileşmeyen bel ve boyun fıtıkları
- Eklem gevşeklikleri ve güç kaybı (laksite)
- Tendinit (Tendon ve ligamentlerde iyileşmeyen kronik rahatsızlıklar)
- Bursit (eklem ve tendonların kayganlığını sağlayan sıvı üreten organlarda inflamasyon)
- Artroz (eklem kireçlenmeleri, aşınma ve eskimeler)
- Avaskuler nekrozlar( kemik dokunun yetersiz kan akımı nedeniyle nekroze olması)
- Kas ve be tendonların tekrarlayan şişmeler ve ağrılar sonucu işlev yapamadıkları rahatsızlıklar
- Tekrarlayan baş ağrılar
- Tekrarlayan boyun ağrıları
- Tekrarlayan sırt ağrıları
- Tekrarlayan bel ağrıları
- Omurgalarda, göğüs kafesinde ve kaburgalarda geçmeyen kas ve ligament ağrıları
- Topuk dikeni
- Ayak bilek, el bilek burkulmaları sonrası geçmeyen ağrılar
- Koksidinia (Kuyruk sokumu ağrısı)
- Skolyoz (skolyozda bilinenin aksine ligament inbalansı çok önemli bir sebebidir)
- Kifoz
- Osteitis Pubis
- Kondromalazi
- Meniskopati
- Tenisçi dirseği (epikondilit)
- Plantar fasitis
- Morton nörinoması
- Ameliyat sonrası geçmeyen kas, eklem ağrıları
- Tetik noktalar
- Fibromiyalji
- Temporomandibuler eklem hipermobilitesi
- Karpal Tünel Sendromu
- Spor yaralamaları
- Perthes hastalığı
- Metatarsalji
- Lumbalji
-
Akupunktur Güvenli Bir Tedavi Metodu mudur?
Yeterli bir eğitim almış bir doktor tarafından uygulandığı taktirde akupunktur tedavisi son derece güvenlidir.
Bazı hastalarda iğne yerinde hafif bir çürük, tedavi sonrası hafif bir yorgunluk hissi veya da çok nadiren bayılma meydana gelebilir. Çürük, iğnenin çok ince olmasına rağmen, genellikle tedavi sırasında hareket etmeye bağlı olarak, minik bir cilt altı kılcal damarın zedelenmesine bağlı olabilir.
Bayılma, hastanın aç ve çok yorgun olması durumunda olabilir ki zaten yatarak tedavi bu olasılığı büyük oranda ortadan kaldırır.