CGF Kök Hücre
CGF (Konsantre Büyüme Faktörü/+CD34) kök hücre tedavisi hastanın kendi kanı kullanılarak hasarlı dokuların iyileştirilmesi yöntemidir. Devamı
Kupaterapi / Hacamat
Yaz aylarına vücudumuzu hazırlarken toksinlerden kurtulmanın ruhsal ve bedensel arınmanın en iyi yollarından biri de Devamı
GAPS Diyeti
GAPS Diyeti'nin altı aşamadan oluşan Giriş Diyeti'nin birinci ve ikinci aşamasıyla bağırsak duvarındaki hasar iyileştirildiğinden Devamı
Yüz Mezoterapi
Yüz mezoterapisinde cildi yenileyen hyaluronik asit antioksidanlar vitaminler mineraller ve amino asitler cilt altına minik Devamı
Hirudoterapi (Sülük Tedavisi)
Hirudoterapi yani sülük tedavisi birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Dolaşım problemi ve kronik ağrılar için oldukça Devamı
-
Akupunktur Hangi Tür Hastalıklarda Kullanılır?
Akupunktur özellikle ağrılı durumlar olmak üzere bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.
Eklem ağrıları, kas ağrıları, migren ve hatta menstriasyon ağrılarında etkilidir. Ayrıca mide ve barsak şikayetleri, yüz felci, bulantı ve sinüzitte bile akupunktur tedavisine başvurulabilir.
-
Ozon Tedavisi Nedir?
Ozon 3 oksijen atomunun birleşmesi sonucu oluşan bir gazdır. Başka bir deyişle ozon, oksijenin yüksek enerjili halidir. 1785 yılında bulunmuştur. Renksiz ve kendine has bir kokusu vardır. Çok güçlü okside etme ve çok etkili dezenfekte etme özelliği vardır. Ozon dünya ve yaşam için çok önemlidir. Güneş ışınlarının zararlı etkisi ozon tabakası sayesinde filtrelenmektedir.
-
Akupunktur İğnesi Acı Verir mi?
Bir çok kişinin merak ettiği ve endişelendiği bir durumdur, ama akupunktur neredeyse ağrısız bir tedavi yöntemidir.
İğneler son derece incedir ve genellikle hastaların çoğu, onca endişeye rağmen iğneleri çok az hissettikleri için şaşırırlar. İğne batırılırken çok hafif bir sinek ısırığı hissi ve sonrasında iğne bölgesinde hafif bir ısınma veya ağırlık hissi ya da uyuşma normaldir ve iğne çıkarılınca ortadan kaybolur.
-
Akupunktur Bana Yardımcı Olabilir mi?
Akupunktur tedavisi yaptıranların dörtte üçünün (%75) şikayetleri tamamen geçmekte ya da büyük ölçüde azalmaktadır.
Bununla birlikte, hastaların dörtte birinin tedaviden yarar görmeme ihtimali vardır. Ama en az 5-8 seansdan sonra bırakmaya karar verilmelidir.
-
Proloterapi Kimler İçin Uygulaması Uygun Değildir?
Proloterapi; ağrı oluşturan hasarlı bölgeleri kalıcı olarak mikropsuz iltihap ile tedavi eder.
Bu nedenle vücudumuzun bağışıklık sistemi proloterapide önemli yer tutar. Bağışıklık sistemini baskılayıcı, durdurucu ilaçlar kullanan ya da kullanmak zorunda kalan hastalar bu tedaviden fayda görmezler.
Non-steroidal-anti enflamatuarlar mikropsuz iltihabın düşmanıdır. Proloterapi uygulamaları süresince bu ilaçların kullanılması tedavi için uygun değildir. Bu ilaçları kullanıyorsanız vücudunuz proloterapiye cevap vermez. Tedavi öncesi mutlaka bu ilaçların kullanılması bırakılır.
Romatoid artrit gibi vücudun iltihaplı olduğu durumlarda da proloterapi tavsiye edilmez.
Hasta dermansız veya yeterli beslenememişse ya da sigara kullanıyorsa iyileşme kapasitesi bu durumlardan etkilenecektir. Proloterapiye başlamadan önce, beslenmenizi ve genel sağlığınızı düzeltmelisiniz. Bunun en iyi yolu sigarayı bırakıp, sağlıklı bir diyete başlamaktır.
Dr.Asuman Kaplan Algın kliniği olarak tedavide uyguladığımız maddeler bir çeşit anestezik madde olan Lidokain, Stem Cel, PRP ve bir çeşit şeker olan dekstrozdur.
Proloterapi ile oluşan yeni dokuların şekillenmesi özel bir rehabilitasyon gerektirir. Dolayısıyla egzersiz bu tedavinin ayrılmaz parçasıdır. Hastalarımızın da unutmaması gereken önemli konulardan biri de budur.