Hirudoterapi (Sülük Tedavisi)

Hirudoterapi yani sülük tedavisi birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Dolaşım problemi ve kronik ağrılar için oldukça Devamı

CGF Kök Hücre

CGF (Konsantre Büyüme Faktörü/+CD34) kök hücre tedavisi hastanın kendi kanı kullanılarak hasarlı dokuların iyileştirilmesi yöntemidir. Devamı

Nöralterapi

Nöral terapide enjeksiyon yöntemiyle otonom sinir sistemi uyarılıp vücudun kendini iyileştirme fonksiyonu devreye sokulur. Nöral Devamı

Kozmetik Akupunktur

Akupunktur 5 bin yıldır uygulanan doğal bir tedavi yöntemidir. Hastalıkları tedavi etmek için ve hasta Devamı

GAPS Diyeti

GAPS Diyeti'nin altı aşamadan oluşan Giriş Diyeti'nin birinci ve ikinci aşamasıyla bağırsak duvarındaki hasar iyileştirildiğinden Devamı

Yüz Mezoterapi

Yüz mezoterapisinde cildi yenileyen hyaluronik asit antioksidanlar vitaminler mineraller ve amino asitler cilt altına minik Devamı

  • Bir seans 15 dakikadan az olmamak üzere ortalama 20-25 dakikadır. Bazı durumlarda 1 saate kadar uzatılabilir. Seans sıklığı, hastalığa göre her gün, haftada 2-3 kez ya da haftalık ve aylık periyotlarla olmak üzere değişir.

    Bazı durumlarda ise, her sene belli dönemlerde bir kaç seans tedavi uygulamak gerekebilir.

  • Ozon tedavisi geniş bir spekturuma sahiptir. İşte ozonun kullanıldığı hastalıklar...

    • Ağrı tedavisinde.
    • İyileşmeyen yaralarda (Yatak yaraların , bacakta dolaşım bozukluğuna bağlı yaralarda, şeker hastalığına bağlı yaralarda , yanıklarda).
    • Kanser tedavisinde ve önlenmesinde.
    • Cinsel fonksiyonların düzenlenmesinde.
    • Kronik yorgunlukta.
    • Yaşlanmanın geciktirilmesi (anti-Aging).
    • Fibromiyalji (Vücudun değişik bölgelerindeki gezen ağrılar).
    • Stresle mücadelede.
    • Boyun ve bel fıtıklarında.
    • Şeker hastalığının düzenlenmesinde.
    • Yağların (Kolesterol ) düzenlenmesinde.
    • Kalp damar hastalıklarında (Dolaşın bozuklukları,Burger Hastalığı).
    • Hipertansiyon.
    • Vücuttaki zehirlerin atılması (toksinler).
    • Kas, eklem ve Romatizma hastalıklarında (Ankilozan spondilit,Romatoid Artritte, Artrolar, Eklem sıvısının azalması).
    • Gastrit ve mide ülseri.
    • Virüsten kaynaklanan hastalılarda (Hepatit,HIV).
    • Barsak hastalılarında (Ülseratif kolit ve kron hastalıkları).
    • Gözde optik sinir harabiyetlerinde.
    • Kadın hastalılarında (Organın mantar virus ve bakterileri inatçı enfeksiyonlarda).
    • Nörolojik hastalılarda (felç sonrası, bunama).
    • Deri hastalıklarında.
    • Cilt bakımı ve güzelliğinde, selulit.
    • Baş dönmesi ve kulak çınlamalarında.

  • Yeterli bir eğitim almış bir doktor tarafından uygulandığı taktirde akupunktur tedavisi son derece güvenlidir.

    Bazı hastalarda iğne yerinde hafif bir çürük, tedavi sonrası hafif bir yorgunluk hissi veya da çok nadiren bayılma meydana gelebilir. Çürük, iğnenin çok ince olmasına rağmen, genellikle tedavi sırasında hareket etmeye bağlı olarak, minik bir cilt altı kılcal damarın zedelenmesine bağlı olabilir.

    Bayılma, hastanın aç ve çok yorgun olması durumunda olabilir ki zaten yatarak tedavi bu olasılığı büyük oranda ortadan kaldırır.

  • Evet; akupunktur iğnesi batırıldığı zaman, iğnenin yakınındaki bölgelerde, sinirler boyunca ya da beyinde değişik kimyasal maddeler salgılanmaktadır.

    İlaç tedavilerinde kullanılan vücudun kendi çarkı, ilaçların aksine her hangi bir yan etkiye neden olmadan, kullanılmakta ve tedavi sanal bir ortamda değil fizyolojik ve biyokimyasal düzeyde sağlanmaktadır. Akupunktur tedavisi sırasında; mide asit salgısında veya kan şekeri düzeyinde değişiklik oluşturulabilmekte ya da morfin benzeri endorfin denen ağrı kesici maddeler salgılanmaktadır. Bunlar organik olaylardır.

    Eğer endorfinin etkisini bloke eden naloksan maddesi verilirse, akupunkturun ağrı kesici etkisini bloke etmek mümkündür.

  • Proloterapi’nin tedavi skalası geniştir. Aşağıdaki hastalıkların tedavisinde kullanılabilir.

    1. Siyatik ağrıları(bel fıtığı)
    2. Migren
    3. Ameliyat sonrası iyileşmeyen bel ve boyun fıtıkları
    4. Eklem gevşeklikleri ve güç kaybı (laksite)
    5. Tendinit (Tendon ve ligamentlerde iyileşmeyen kronik rahatsızlıklar)
    6. Bursit (eklem ve tendonların kayganlığını sağlayan sıvı üreten organlarda inflamasyon)
    7. Artroz (eklem kireçlenmeleri, aşınma ve eskimeler)
    8. Avaskuler nekrozlar( kemik dokunun yetersiz kan akımı nedeniyle nekroze olması)
    9. Kas ve be tendonların tekrarlayan şişmeler ve ağrılar sonucu işlev yapamadıkları rahatsızlıklar
    10. Tekrarlayan baş ağrılar
    11. Tekrarlayan boyun ağrıları
    12. Tekrarlayan sırt ağrıları
    13. Tekrarlayan bel ağrıları
    14. Omurgalarda, göğüs kafesinde ve kaburgalarda geçmeyen kas ve ligament ağrıları
    15. Topuk dikeni
    16. Ayak bilek, el bilek burkulmaları sonrası geçmeyen ağrılar
    17. Koksidinia (Kuyruk sokumu ağrısı)
    18. Skolyoz (skolyozda bilinenin aksine ligament inbalansı çok önemli bir sebebidir)
    19. Kifoz
    20. Osteitis Pubis
    21. Kondromalazi
    22. Meniskopati
    23. Tenisçi dirseği (epikondilit)
    24. Plantar fasitis
    25. Morton nörinoması
    26. Ameliyat sonrası geçmeyen kas, eklem ağrıları
    27. Tetik noktalar
    28. Fibromiyalji
    29. Temporomandibuler eklem hipermobilitesi
    30. Karpal Tünel Sendromu
    31. Spor yaralamaları
    32. Perthes hastalığı
    33. Metatarsalji
    34. Lumbalji

Beden Kitle Endeksi Hesaplama

Beden Kitle Endeksiniz

Randevu Alın

Kozmetik akupunktur kolajen üretimini destekler

İncele

Hacamat yaptırdıktan sonra neler yapmalı?

İncele

Vücudunuzun da bahar temizliğine ihtiyacı olabilir

İncele