Andulasyon Terapi

Andulasyon terapi vücutta titreşim yaratan dalgaları kızılötesi ışınlarının ısısıyla birleştiren bütüncül tıp yöntemidir. Andulasyon tedavisi Devamı

CGF Kök Hücre

CGF (Konsantre Büyüme Faktörü/+CD34) kök hücre tedavisi hastanın kendi kanı kullanılarak hasarlı dokuların iyileştirilmesi yöntemidir. Devamı

Yüz Mezoterapi

Yüz mezoterapisinde cildi yenileyen hyaluronik asit antioksidanlar vitaminler mineraller ve amino asitler cilt altına minik Devamı

Nöralterapi

Nöral terapide enjeksiyon yöntemiyle otonom sinir sistemi uyarılıp vücudun kendini iyileştirme fonksiyonu devreye sokulur. Nöral Devamı

İyot Tedavisi

Günümüzde İyot eksikliği birçok insanda görülen bir problemdir. Genelde İyot eksikliğinde ilk akla gelen tiroid Devamı

Ozon Tedavisi

Ozon bağışıklığı güçlendirmesi antienflamatuar etkisi ve pek çok faydasının yanında daha sıkı ve pürüzsüz bir Devamı

  • Proloterapi; ağrı oluşturan hasarlı bölgeleri kalıcı olarak mikropsuz iltihap ile tedavi eder.

    Bu nedenle vücudumuzun bağışıklık sistemi proloterapide önemli yer tutar. Bağışıklık sistemini baskılayıcı, durdurucu ilaçlar kullanan ya da kullanmak zorunda kalan hastalar bu tedaviden fayda görmezler.

    Non-steroidal-anti enflamatuarlar mikropsuz iltihabın düşmanıdır. Proloterapi uygulamaları süresince bu ilaçların kullanılması tedavi için uygun değildir. Bu ilaçları kullanıyorsanız vücudunuz proloterapiye cevap vermez. Tedavi öncesi mutlaka bu ilaçların kullanılması bırakılır.

    Romatoid artrit gibi vücudun iltihaplı olduğu durumlarda da proloterapi tavsiye edilmez.

    Hasta dermansız veya yeterli beslenememişse ya da sigara kullanıyorsa iyileşme kapasitesi bu durumlardan etkilenecektir. Proloterapiye başlamadan önce, beslenmenizi ve genel sağlığınızı düzeltmelisiniz. Bunun en iyi yolu sigarayı bırakıp, sağlıklı bir diyete başlamaktır.

    Dr.Asuman Kaplan Algın kliniği olarak tedavide uyguladığımız maddeler bir çeşit anestezik madde olan Lidokain, Stem Cel, PRP ve bir çeşit şeker olan dekstrozdur.

    Proloterapi ile oluşan yeni dokuların şekillenmesi özel bir rehabilitasyon gerektirir. Dolayısıyla egzersiz bu tedavinin ayrılmaz parçasıdır. Hastalarımızın da unutmaması gereken önemli konulardan biri de budur.

  • Evet; akupunktur iğnesi batırıldığı zaman, iğnenin yakınındaki bölgelerde, sinirler boyunca ya da beyinde değişik kimyasal maddeler salgılanmaktadır.

    İlaç tedavilerinde kullanılan vücudun kendi çarkı, ilaçların aksine her hangi bir yan etkiye neden olmadan, kullanılmakta ve tedavi sanal bir ortamda değil fizyolojik ve biyokimyasal düzeyde sağlanmaktadır. Akupunktur tedavisi sırasında; mide asit salgısında veya kan şekeri düzeyinde değişiklik oluşturulabilmekte ya da morfin benzeri endorfin denen ağrı kesici maddeler salgılanmaktadır. Bunlar organik olaylardır.

    Eğer endorfinin etkisini bloke eden naloksan maddesi verilirse, akupunkturun ağrı kesici etkisini bloke etmek mümkündür.

  • Tedavide kullanılacak ozon gazı medikal ozon jeneratörlerinde saf oksijenden üretilir.

    Üretilen ozon daima oksijen ile karışım halinde kullanılır. Tek başına saf ozon kullanılmaz. Oksijen /Ozon oranı % 99,95-95 arasında değişir. Karşımın Ozon oranı % 0,05-5 arasındadır. İlaç tedavilerinde olduğu gibi ozon tedavisinde de miktar ve oran hastanın durumuna göre hekim tarafından belirlenir.

    Her hastaya uygulanacak olan tedavi yöntemi ve dozu farklıdır. Ozon, bu hastalıklarda hiçbir zaman klasik tedavi yöntemlerinin bırakılmasını gerektirmez veya o tedaviye bir alternatif olarak uygulanmaz. Ozon tedavisi duruma göre tek başına veya destekleyici olarak uygulanabilir. Kural olarak, ozon diğer tedavilere ek olarak uygulanan tamamlayıcı bir tedavidir.

  • Ozon tedavisi geniş bir spekturuma sahiptir. İşte ozonun kullanıldığı hastalıklar...

    • Ağrı tedavisinde.
    • İyileşmeyen yaralarda (Yatak yaraların , bacakta dolaşım bozukluğuna bağlı yaralarda, şeker hastalığına bağlı yaralarda , yanıklarda).
    • Kanser tedavisinde ve önlenmesinde.
    • Cinsel fonksiyonların düzenlenmesinde.
    • Kronik yorgunlukta.
    • Yaşlanmanın geciktirilmesi (anti-Aging).
    • Fibromiyalji (Vücudun değişik bölgelerindeki gezen ağrılar).
    • Stresle mücadelede.
    • Boyun ve bel fıtıklarında.
    • Şeker hastalığının düzenlenmesinde.
    • Yağların (Kolesterol ) düzenlenmesinde.
    • Kalp damar hastalıklarında (Dolaşın bozuklukları,Burger Hastalığı).
    • Hipertansiyon.
    • Vücuttaki zehirlerin atılması (toksinler).
    • Kas, eklem ve Romatizma hastalıklarında (Ankilozan spondilit,Romatoid Artritte, Artrolar, Eklem sıvısının azalması).
    • Gastrit ve mide ülseri.
    • Virüsten kaynaklanan hastalılarda (Hepatit,HIV).
    • Barsak hastalılarında (Ülseratif kolit ve kron hastalıkları).
    • Gözde optik sinir harabiyetlerinde.
    • Kadın hastalılarında (Organın mantar virus ve bakterileri inatçı enfeksiyonlarda).
    • Nörolojik hastalılarda (felç sonrası, bunama).
    • Deri hastalıklarında.
    • Cilt bakımı ve güzelliğinde, selulit.
    • Baş dönmesi ve kulak çınlamalarında.

  • Kesinlikle hayır. Plesebo, hastanın haberi olmadan, ilaç yerine ilaç görünümünde başka bir madde aldığı halde hastanın iyileşmesi durumudur.

    Aynı şey akupunktur tedavisinde, hastalığın tedavisinde kullanılmayan akupunktur noktalarının iğnelenmesi şeklinde uygulanır. Akupunkturun plesebo etkisi, ilaçların plesebo etkisi kadardır ve % 30 civarındadır. Üstelik ilaçlardaki plesebo etkinlik süre uzadıkça azalır, halbuki uygun tedavide akupunktur tedavi sayısı arttıkça akupunktur etkinliği artar.

    Plesebo etkinlik kişinin kendinin tedavi edildiğini düşünmesine bağlıdır, oysa akupunktur tedavisi hayvanlar ve hatta anestezi altındaki hayvanlar üzerinde de uygulanmakta ve olumlu sonuçlar alınmaktadır.

    Akupunktur bebek ve küçük çocuklarda da uygulanmaktadır ve bu hasta gruplarında bir plesebo etkinlik olması söz konusu olamaz.

Beden Kitle Endeksi Hesaplama

Beden Kitle Endeksiniz

Randevu Alın

Kozmetik akupunktur kolajen üretimini destekler

İncele

Hacamat yaptırdıktan sonra neler yapmalı?

İncele

Vücudunuzun da bahar temizliğine ihtiyacı olabilir

İncele