CGF Kök Hücre

CGF (Konsantre Büyüme Faktörü/+CD34) kök hücre tedavisi hastanın kendi kanı kullanılarak hasarlı dokuların iyileştirilmesi yöntemidir. Devamı

Kupaterapi / Hacamat

Yaz aylarına vücudumuzu hazırlarken toksinlerden kurtulmanın ruhsal ve bedensel arınmanın en iyi yollarından biri de Devamı

Apiterapi

Apiterapi iltihaplanmaları azaltmaya ve vücudun bağışıklık sistemini geliştirmeye yardımcı olan bir GETAT tedavisidir. Bal ve Devamı

Kozmetik Akupunktur

Akupunktur 5 bin yıldır uygulanan doğal bir tedavi yöntemidir. Hastalıkları tedavi etmek için ve hasta Devamı

Yüz Mezoterapi

Yüz mezoterapisinde cildi yenileyen hyaluronik asit antioksidanlar vitaminler mineraller ve amino asitler cilt altına minik Devamı

GAPS Diyeti

GAPS Diyeti'nin altı aşamadan oluşan Giriş Diyeti'nin birinci ve ikinci aşamasıyla bağırsak duvarındaki hasar iyileştirildiğinden Devamı

  • Proloterapi: Proliferatif tedavi, rejeneratif enjeksiyon tedavisi veya proliferatif enjeksiyon tedavisi adlarıyla bilinen bir tedavi yöntemidir.

    Proliferatif ve irritan solisyonların vücuda enjekte edilmesi esasına dayanır. Enjeksiyonlar, genellikle zedelenmiş, aşınmış, güçleri azalmış tendon ve ligamentlere ve eklemlere yapılır.

    Böylece eklem, tendon ve kas ağrıları tedavi edilir. Enjekte edilen proliferatif maddeler eklemde, tendonların kaslarla birleşme noktalarında ve kasların kemiğe yapışma yerlerinde, fibro-osseöz bileşkede (enthesis) inflamatuar bir süreç başlatır.

    Bu inflamasyon tamir mekanizmasını tetikler, gerek kıkırdak dokusunda gerekse kollagen fibrillerin oluşmasında ve tamirinde yeni bir süreç başlar. Bu yeniden tamir süreci mikroskobik ve makroskobik olarak gösterilmiş ve bu konuda www. pubmed.com da önemli yayınlar bulunmaktadır. Ortalama üç hafta süren inflamasyon sonucunda hastada klinik düzelme başlar.

    Kıkırdak, tendon, eklem, kas sorunlarında sadece ağrının geçmesi değil, klinik tablonun iyileşmesi de sağlanır.

  • Proloterapi; ağrı oluşturan hasarlı bölgeleri kalıcı olarak mikropsuz iltihap ile tedavi eder.

    Bu nedenle vücudumuzun bağışıklık sistemi proloterapide önemli yer tutar. Bağışıklık sistemini baskılayıcı, durdurucu ilaçlar kullanan ya da kullanmak zorunda kalan hastalar bu tedaviden fayda görmezler.

    Non-steroidal-anti enflamatuarlar mikropsuz iltihabın düşmanıdır. Proloterapi uygulamaları süresince bu ilaçların kullanılması tedavi için uygun değildir. Bu ilaçları kullanıyorsanız vücudunuz proloterapiye cevap vermez. Tedavi öncesi mutlaka bu ilaçların kullanılması bırakılır.

    Romatoid artrit gibi vücudun iltihaplı olduğu durumlarda da proloterapi tavsiye edilmez.

    Hasta dermansız veya yeterli beslenememişse ya da sigara kullanıyorsa iyileşme kapasitesi bu durumlardan etkilenecektir. Proloterapiye başlamadan önce, beslenmenizi ve genel sağlığınızı düzeltmelisiniz. Bunun en iyi yolu sigarayı bırakıp, sağlıklı bir diyete başlamaktır.

    Dr.Asuman Kaplan Algın kliniği olarak tedavide uyguladığımız maddeler bir çeşit anestezik madde olan Lidokain, Stem Cel, PRP ve bir çeşit şeker olan dekstrozdur.

    Proloterapi ile oluşan yeni dokuların şekillenmesi özel bir rehabilitasyon gerektirir. Dolayısıyla egzersiz bu tedavinin ayrılmaz parçasıdır. Hastalarımızın da unutmaması gereken önemli konulardan biri de budur.

  • Doktorunuz, sizi muayene ederek, sorular sorarak ya da gerekirse bazı tetkikler sonucunda teşhisinizi koyacaktır.

    Ardından tedavi şekil ve süresini sizinle tartışarak planlayacaktır. Eğer akupunktur tedavisine karar verirseniz tedaviye geçilir. Genellikle ağrının bulunduğu bölgedeki akupunktur noktalarına, gerekirse de kol ve bacaktaki akupunktur noktalarına iğneler batırılır.

    Uygun görülürse kulak akupunkturu, kupa tedavisi, elektro-akupunktur tedavisi, laser veya moksa tedavisi eklenebilir.

  • Ozon tedavisi geniş bir spekturuma sahiptir. İşte ozonun kullanıldığı hastalıklar...

    • Ağrı tedavisinde.
    • İyileşmeyen yaralarda (Yatak yaraların , bacakta dolaşım bozukluğuna bağlı yaralarda, şeker hastalığına bağlı yaralarda , yanıklarda).
    • Kanser tedavisinde ve önlenmesinde.
    • Cinsel fonksiyonların düzenlenmesinde.
    • Kronik yorgunlukta.
    • Yaşlanmanın geciktirilmesi (anti-Aging).
    • Fibromiyalji (Vücudun değişik bölgelerindeki gezen ağrılar).
    • Stresle mücadelede.
    • Boyun ve bel fıtıklarında.
    • Şeker hastalığının düzenlenmesinde.
    • Yağların (Kolesterol ) düzenlenmesinde.
    • Kalp damar hastalıklarında (Dolaşın bozuklukları,Burger Hastalığı).
    • Hipertansiyon.
    • Vücuttaki zehirlerin atılması (toksinler).
    • Kas, eklem ve Romatizma hastalıklarında (Ankilozan spondilit,Romatoid Artritte, Artrolar, Eklem sıvısının azalması).
    • Gastrit ve mide ülseri.
    • Virüsten kaynaklanan hastalılarda (Hepatit,HIV).
    • Barsak hastalılarında (Ülseratif kolit ve kron hastalıkları).
    • Gözde optik sinir harabiyetlerinde.
    • Kadın hastalılarında (Organın mantar virus ve bakterileri inatçı enfeksiyonlarda).
    • Nörolojik hastalılarda (felç sonrası, bunama).
    • Deri hastalıklarında.
    • Cilt bakımı ve güzelliğinde, selulit.
    • Baş dönmesi ve kulak çınlamalarında.

  • Yeterli bir eğitim almış bir doktor tarafından uygulandığı taktirde akupunktur tedavisi son derece güvenlidir.

    Bazı hastalarda iğne yerinde hafif bir çürük, tedavi sonrası hafif bir yorgunluk hissi veya da çok nadiren bayılma meydana gelebilir. Çürük, iğnenin çok ince olmasına rağmen, genellikle tedavi sırasında hareket etmeye bağlı olarak, minik bir cilt altı kılcal damarın zedelenmesine bağlı olabilir.

    Bayılma, hastanın aç ve çok yorgun olması durumunda olabilir ki zaten yatarak tedavi bu olasılığı büyük oranda ortadan kaldırır.

Beden Kitle Endeksi Hesaplama

Beden Kitle Endeksiniz

Randevu Alın

Hücre yenilemede ozon tedavisi

İncele

Neden zerdeçal tüketmeliyiz?

İncele

Kozmetik akupunktur kolajen üretimini destekler

İncele