Hirudoterapi (Sülük Tedavisi)

Hirudoterapi yani sülük tedavisi birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Dolaşım problemi ve kronik ağrılar için oldukça Devamı

Apiterapi

Apiterapi iltihaplanmaları azaltmaya ve vücudun bağışıklık sistemini geliştirmeye yardımcı olan bir GETAT tedavisidir. Bal ve Devamı

Tıbbi Hipnoz

Tıbbi hipnoz bilinçaltını yönetme biçimidir ve sanıldığının aksine uygulamada bilinç tamamen kapalı değildir. Tıbbi hipnoz Devamı

Kupaterapi / Hacamat

Yaz aylarına vücudumuzu hazırlarken toksinlerden kurtulmanın ruhsal ve bedensel arınmanın en iyi yollarından biri de Devamı

Yüz Mezoterapi

Yüz mezoterapisinde cildi yenileyen hyaluronik asit antioksidanlar vitaminler mineraller ve amino asitler cilt altına minik Devamı

CGF Kök Hücre

CGF (Konsantre Büyüme Faktörü/+CD34) kök hücre tedavisi hastanın kendi kanı kullanılarak hasarlı dokuların iyileştirilmesi yöntemidir. Devamı

  • Tedavide kullanılacak ozon gazı medikal ozon jeneratörlerinde saf oksijenden üretilir.

    Üretilen ozon daima oksijen ile karışım halinde kullanılır. Tek başına saf ozon kullanılmaz. Oksijen /Ozon oranı % 99,95-95 arasında değişir. Karşımın Ozon oranı % 0,05-5 arasındadır. İlaç tedavilerinde olduğu gibi ozon tedavisinde de miktar ve oran hastanın durumuna göre hekim tarafından belirlenir.

    Her hastaya uygulanacak olan tedavi yöntemi ve dozu farklıdır. Ozon, bu hastalıklarda hiçbir zaman klasik tedavi yöntemlerinin bırakılmasını gerektirmez veya o tedaviye bir alternatif olarak uygulanmaz. Ozon tedavisi duruma göre tek başına veya destekleyici olarak uygulanabilir. Kural olarak, ozon diğer tedavilere ek olarak uygulanan tamamlayıcı bir tedavidir.

  • Ozon 3 oksijen atomunun birleşmesi sonucu oluşan bir gazdır. Başka bir deyişle ozon, oksijenin yüksek enerjili halidir. 1785 yılında bulunmuştur. Renksiz ve kendine has bir kokusu vardır. Çok güçlü okside etme ve çok etkili dezenfekte etme özelliği vardır. Ozon dünya ve yaşam için çok önemlidir. Güneş ışınlarının zararlı etkisi ozon tabakası sayesinde filtrelenmektedir.

  • Proloterapi: Proliferatif tedavi, rejeneratif enjeksiyon tedavisi veya proliferatif enjeksiyon tedavisi adlarıyla bilinen bir tedavi yöntemidir.

    Proliferatif ve irritan solisyonların vücuda enjekte edilmesi esasına dayanır. Enjeksiyonlar, genellikle zedelenmiş, aşınmış, güçleri azalmış tendon ve ligamentlere ve eklemlere yapılır.

    Böylece eklem, tendon ve kas ağrıları tedavi edilir. Enjekte edilen proliferatif maddeler eklemde, tendonların kaslarla birleşme noktalarında ve kasların kemiğe yapışma yerlerinde, fibro-osseöz bileşkede (enthesis) inflamatuar bir süreç başlatır.

    Bu inflamasyon tamir mekanizmasını tetikler, gerek kıkırdak dokusunda gerekse kollagen fibrillerin oluşmasında ve tamirinde yeni bir süreç başlar. Bu yeniden tamir süreci mikroskobik ve makroskobik olarak gösterilmiş ve bu konuda www. pubmed.com da önemli yayınlar bulunmaktadır. Ortalama üç hafta süren inflamasyon sonucunda hastada klinik düzelme başlar.

    Kıkırdak, tendon, eklem, kas sorunlarında sadece ağrının geçmesi değil, klinik tablonun iyileşmesi de sağlanır.

  • Kesinlikle hayır. Plesebo, hastanın haberi olmadan, ilaç yerine ilaç görünümünde başka bir madde aldığı halde hastanın iyileşmesi durumudur.

    Aynı şey akupunktur tedavisinde, hastalığın tedavisinde kullanılmayan akupunktur noktalarının iğnelenmesi şeklinde uygulanır. Akupunkturun plesebo etkisi, ilaçların plesebo etkisi kadardır ve % 30 civarındadır. Üstelik ilaçlardaki plesebo etkinlik süre uzadıkça azalır, halbuki uygun tedavide akupunktur tedavi sayısı arttıkça akupunktur etkinliği artar.

    Plesebo etkinlik kişinin kendinin tedavi edildiğini düşünmesine bağlıdır, oysa akupunktur tedavisi hayvanlar ve hatta anestezi altındaki hayvanlar üzerinde de uygulanmakta ve olumlu sonuçlar alınmaktadır.

    Akupunktur bebek ve küçük çocuklarda da uygulanmaktadır ve bu hasta gruplarında bir plesebo etkinlik olması söz konusu olamaz.

  • Bir seans 15 dakikadan az olmamak üzere ortalama 20-25 dakikadır. Bazı durumlarda 1 saate kadar uzatılabilir. Seans sıklığı, hastalığa göre her gün, haftada 2-3 kez ya da haftalık ve aylık periyotlarla olmak üzere değişir.

    Bazı durumlarda ise, her sene belli dönemlerde bir kaç seans tedavi uygulamak gerekebilir.

Beden Kitle Endeksi Hesaplama

Beden Kitle Endeksiniz

Randevu Alın

Yazın D vitamini alınmalı mı?

İncele

Andulasyon terapi ile kilo verin ödem atın ve sıkılaşın

İncele

Yüz gençleştirmede doğal ve etkili çözümler

İncele